Panik Atak Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Panik atak nedir?
Herkes kaygılı, endişeli, gergin, korkmuş, sinirli veya paniklemiş hissetmenin neye benzediğini deneyimlerinden bilir. Panik atak kısaca tanımlanırsa; birden ortaya çıkan, şimşek çakması gibi beklenmedik bir şekilde ve zamanda sizi dehşete düşüren ataklardır.
Yapılan araştırmalara göre her 100 insandan ortalama 22’si hayatlarında en az bir kez panik atak yaşamaktadır. Psikiyatrik bir rahatsızlık olarak tanımlanması için bu atakların tekrar etmesi gerekmektedir. (www.psikiyatri.org.tr).
Bu ataklar sırasında başınız döner, kalbiniz hızla çarpar ve parmaklarınız uyuşur. Panik durumunda kendinize ölmek, boğulmak, bayılmak, kontrolü kaybetmek ya da çıldırmak üzere olduğunuz olduğunuz gibi şeyler söylersiniz.
Belirtileri nelerdir?
- Göğüs ağrısı veya da sıkışması,
- Kalp çarpıntısı,
- Terleme hissi,
- Boğulma hissi, nefesin kesilmesi,
- Halsizlik, baş dönmesi, düşecek gibi ya da bayılacak gibi hissetme,
- Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma,
- Vücutta uyuşma ya da karıncalanma hissi,
- Ürperme ya da ateş basması,
- Mide bulantısı ve karın ağrısı,
- Sarsılma ve titreme,
- Tuhaf ve farklı hissetme,
- Kontrol kaybı ya da çıldırma korkusu,
- Ölüm korkusu.
Yukarıdaki belirtilerden 4 ve daha fazlası bulunuyorsa bir panik atak teşhisi konulabilir. 4’ten az belirti görülüyorsa “Kısıtlı Panik Atak” olarak tanımlanır. Panik atak aslında kas yapmış kaygı atağıdır. Kişilerin geneli varolan kaygılarda bedensel belirtilerin farkına varmazlar. (Baykız vd 2005).
Nasıl teşhis edilir?
Birçok ruhsal ve bedensel rahatsızlıkta panik atakta olduğu gibi şikayetler yaşarlar. Bu sebeple bu belirtileri yaşayan bireyler önemli bir hastalığın olmadığından emin olunması sebebiyle bir branş doktoruna (uzman bir dahiliye doktoru, kardiyoloji uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı veya nöroloji uzmanına) gitmelidir.
Bir dahili hastalık yoksa muhakkak psikiyatri doktoruna gitmelidir. Panik atak aslında sadece bir belirtidir. Panik atakla; Panik Bozukluk, Depresyon, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Sosyal Anksiyete Bozukluğu gibi hastalıklarda beraberinde görülebilir. Tanı konulmuş panik atak tehlikeli değildir fakat korkutucu olabilir.
İnsanlar neden Atak geçirirler?
Stresli yaşam olayları anksiyete atağını tetikler. Hastalar genel olarak kısa bir süre önce olumsuz bir olay (örneğin bir yakının kaybı, ailevi çatışmalar, çevre ya da iş değişikliği) yaşamıştır. Hatta kendi duygularını bastırmış güçlü görünen bireylerde ataklar genellikle olaylar normale döndüğü ve rahatlamaya başladıkları bir anda olabilir. Bazı hastalarda da bedensel bir hastalık anında (Epilepsi, kalp krizi, pulmoner emboli veya hipertiroidi vb. gibi hastalık) yaşanan bedensel belirtiler anlamında dikkat artması söz konusudur.
Korkunun neden olduğu aniden duyulan bir ses, kuduz köpek, doğa olayları gibi korkuya sebebiyet verebilecek uyaranların sonunda beynimizdeki otonom sinir sistemi aktifleşip kortizel ve adrenalin salgısını tetikler. İşte bu hormonlar saniyeler içerisinde kalp ve solunum hızını, kan basıncını arttırır ve de korkuya sebep olan uyaranlardan kaçmak, uyarana karşı savaşmak için vücudumuzu aktif hale getirir. Aksiyon için düşünmeye zaman yoktur, hayatta kalmak için saniyeler bile çok önemlidir. Kaçmalısın ya da savaşmalısın tepkisi tetiklenince beynimiz olayı hemen değerlendirir, uyaranın gerçek tehdit olduğundan emin olur, gerçekse devam etme isteğini analiz eder. Eğer tehdit gerçek değilse ya da artık sürmüyorsa hormonal aktivasyon yani beyin bu işlemi sonlandırır.
Panik bozuklukta tehlikenin gerçekçi analiz yeteneği bozulmuştur. Bireyin panik atak esnasında kriz, çıldırma, bayılma gibi sonuçların olacağından emindir. Yaşadığı panik ataktan sonra ölmediğini anlayınca da o korkunç hissi tekrar yaşama korkusu ile her an yaşayacak gibi tetikte bekler. Beklenti anksiyetesi beyin için tehlikenin çok yakında algısına denir. O nedenle de kaç ya da savaş reaksiyonunu sık kullanılanlar arasında kalır. İşte bu sebeple panik atak için her insanda var olan uyaran sisteminin doğru çalışmaması ve uyaran eşiğinin düşük olması denilir.
Kaç ya da savaş reaksiyonunda olduğu gibi panik atakta da şiddetli korku ve ölüm tehdidi hissedilir. Atak sırasında bu reaksiyonunda olduğu gibi vücudumuz aktif hale gelir. Fakat bu sırada bu korkuya sebep olabilecek göz ile görülen bir tehdit yoksa, beyin kaçmayı emretse de modern dünyanın kaçması ve ya da savaşması için vücuda koşma emrini vermez. Fakat panik atak geçiren bireyin vücudu tam olarak koşar gibi belirtiler verir. (www.kemalarikan.com).
Nasıl tedavi edilir?
PSK Klinik olarak bireysel değerlendirme neticesinde kliniğimizde alanında uzman ekip tarafından uygulanan Bilişsel Davranışçı Terapi, EMDR, Hipnoterapi, Nefes Terapisi gibi çeşitli terapi yöntemleri arasından danışanımıza en uygun yöntem belirlenerek uygulanır.
EMDR ile panik atakların kökenini oluşturan geçmiş olumsuz anılar ve panik atak zamanlarından ortaya çıkan olumsuz görüntüler; anı ağları yoluyla hatırlanarak beynin çift yönlü uyarımı ile yeniden işlenir. Bu işleme sırasında olumsuz yaşantıların kişide oluşturduğu panik duygusu da süreç içerisinde azaltarak panik atak nöbetlerinin ortadan kalkmasında yarar sağlar. Psikoterapi süreçleri ile desteklenerek yürütülen EMDR terapisinde çok kısa zamanda kesin çözümler alınabilmektedir.
Hipnoterapi, yapılan araştırmalara göre stres, korku ve endişeyi azaltmada yardımcı olduğunu gösteriyor. Panik atak belirtilerini düzeltmeye yardımcı olmak için de son zamanlarda hipnoz yaygın olarak kullanılan bir terapi yöntemidir. Hipnoz altındayken hipnoterapinin sağladığı pek çok yöntemle panik atağı olan kişiler yaşadıkları büyük korkuların nedenlerini anlama ve onlarla başa çıkma becerilerini geliştirme imkanını elde ederler.
Bilişsel davranışçı terapinin, panik bozukluğu tedavisinde etkisi kapsamlıdır. Bu etkililik bir çok araştırmada desteklenmiştir. Psikoterapide dikkat odağı bedenden çevreye yönlendirilmesi, zihinsel düzeyde doğru olmayan tehlike inançları üzerinde çalışılarak yeniden yapılandırma sağlanır. Kişinin kendisini kısıtlayan kaçınma ve güvenlik davranışlarını değiştirmesine destek olunur.
Nefes Terapisi, panik atak tedavisinde çok önemlidir. Çünkü hızlı ve yüzeysel solunum panik atağın başlamasına sebep olabildiği gibi, panik atağın durdurulmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda panik bozukluğu problemi yaşayan bireylerin diğer bireylere göre daha hızlı solunum yaptıkları ve göğüs solunumlarının daha yüzeysel olduğu görülmüştür. Panik atak tedavisinde karın solunumu en etkili yöntemlerdendir.
Yararlanılan Kaynaklar
Çınar C, Baykız A.F, Doğan İ Gülsün M (2005). Organik Etyolojiye Bağlı Panik Bozukluğu : Olgu Sunumu, Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi; 18(3):157-163
http://www.psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/27/panik-bozuklugu
Dr. David D. Burns – Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Serisi 14. Panik Atakta Kitabı 19-20-132